28 Mayıs 2020 Perşembe

Şehirdeki Küçük - Sydney Smith


Büyük bir şehirde yaşayan küçük bir çocuksanız insanlar sizi görmez. Sesler sizi korkutabilir ve ne yapacağınızı bilmek bazen zordur. ⠀

Şehirdeki Küçük, soğuk bir kış gününde kayıp kedisini arayan küçük bir çocuğun gözünden büyük şehrin karmaşasını anlatıyor ve şehirdeki küçüklere birkaç öneride bulunuyor; mesela, karanlık sokaklara girmemelisin, saklanmak için bir dut ağacını seçmelisin, müzik dinlemek için şu sokağın sonundaki mavi evin altında durabilirsin…⠀

Kanadalı çocuk kitapları illüstratörü Sydney Smith, Sidewalk Flowers isimli sessiz kitabı ile 2015 yılında Kanada’da The Governor General's Awards’ u kazanmıştı. Daha sonraki yıllarda birçok farklı ödüle de layık görülen çizerin Şehirdeki Küçük kitabı, 2019 yılında başta New York Times Yılın En İyi Resimli Kitabı olmak üzere onlarca ödül kazandı. ⠀

Çizerin Türkçe’ye çevrilen tek kitabı olan Şehirdeki Küçük, gölgeler, buhar izleri ve yansımalarla nefis bir kış günü tasviri sunuyor. 4 yaş ve üzeri için uygun olan kitabın çevirisi Gonca Özmen tarafından yapılmış. ⠀




30 Kasım 2017 Perşembe

Nokta // Peter H. Reynolds

Annem iki haftadır yanımızda. O burdayken bana nasıl moral olduğunu anlatamam. Kadıncağız her sabah mesaisine başlar gibi erkenden Adayla oyun oynamaya başlıyor, öğle uykusuna kadar ve sonra Ada öğle uykusundan uyandıktan sonra da akşam yatıncaya kadar. Ben epey dinleniyorum sayesinde. Annemin hakkını asla ödeyemem. İyi ki var! 

Bugün annemi rutin bir doktor kontrolü için hastaneye götürmüştüm. Hastanedeyken İpek Hena'yı Lambiiz'e götüreceğini yazmıştı. Hastanede işimiz erken bitince biz de, benim uzun zamandır merak ettiğim bu oyun evine gidelim dedik. Çarşamba günleri saat 09:45 civarında 18 ay ve üzeri çocuklar için oyun grupları oluyormuş. Biz oraya vardığımızda İpek henüz gelmemişti ama birkaç tane çocuk vardı. Ada içeri girer girmez hemen çocuklarla kaynaştı ve oyuncaklarla da. Onu hiç böyle görmemiştim :) Bir o oyuncakla oynuyor sonra sıkılıp diğerine geçiyor. Akülü arabaya biniyor, iniyor, biniyor. Bir yandan da her yaptığını anlatıyor. 

'Ada kapıyı açtıığ, papattııı. Ada binsin, Ada insin, Kaleeciiiiii, Anneannem bak kaleciii, Ada çok güçlüüüü, Anneanneciim bak Ada arabayı çekiyooo...'

Ada anneannesine sardığı an kendi içime kapanmayı adet edindim. İpek de henüz gelmemişken oyun alanının bir köşesindeki kitaplığa yöneldim. Nokta bana göz kırptı. Kitabı açınca çizimlerinden tanıdım ki ben bu yazarın daha önce bir kitabını okumuştum, o da Mış Gibi! Hatta okumakla kalmayıp kardeşime hediye etmiştim. Aramızdaki mış gibi esprisine ithafen. 


Çook uzun bir giriş oldu farkındayım, yine dağıldım. Nokta'yı anlatacaktım. Evet.

Vashti resim dersi bittiğinde somurtarak masasında oturmaktadır. Önünde boş bir kağıt vardır. Suratına bakılırsa Vashti resim yapamadığı için öfkelenmiştir. Öğretmeni ise Vashti'nin neyi yapamadığına değil neyi yapabildiğine odaklanır. Önce beyaz kağıda bakıp “Aa! Kar fırtınasına yakalanmış bir kutup ayısı.” der. Vashti somurtmaya devam eder. Ben resim yapamıyorum. diye söylenir yeniden. Öğretmeni ona 'Vashti, şu beyaz kağıda bir nokta çizebilir misin?' diye sorar. Heey! Bunu yapamayacak ne var. Kız, kendinden istenileni yapar, sonra öğretmeni o kağıda bir imza atmasını ister. Evet, Vashti belki resim yapamadığını düşünüyordur ama pekala imza atabilir.

Ertesi hafta olup da Vashti aynı derse geldiğinde öğretmeninin ona hazırladığı sürprizi görür. Vashti imzalı küçük nokta çerçevelenmiş ve duvara asılmıştır. Nefis! Bundan daha iyisini yapabilirim, daha iyi bir nokta çizebilirim diye düşünür Vashti. Eve gidip rengarenk boyalarla farklı boylarda noktalar, minik noktalar, büyük noktalar çizer. Hatta bir tane de etrafı renkli içi boş bir nokta ve derken Vashti’nin müthiş bir dönüşüm geçirir. 

Bu kitapta ufacık bir noktanın ne güzel bir yaşam hevesine dönüştüğüne inanamayacaksınız. Kitap Altın Kitaplar'dan çıkmış. 3 yaş ve üzeri çocuklar için uygun.














29 Kasım 2017 Çarşamba

Dünyanın En Büyük Çiçeği // Jose Saramago

İstanbul seyahatimizde Minoa'ya gittiğimizden Rüyayiyen yazımda bahsetmiştim. Oradan satın adığım birkaç kitaptan biri de Jose Saramago'nun Dünyanın En Büyük Çiçeği kitabı.

Saramago'yu muhteşem bir distopya olan Körlük kitabından tanıyorum. Daha sonra Bütün İsimler, Kopyalanmış Adam gibi kitaplarını okusam da Körlük kadar etkileyici gelmemişti. Çocuk kitabı yazdığını bilmiyordum, kitapçıda görünce benim olmaaalııı! diye sayıklayarak satın aldım. Yine bir çırpıda okuduklarımdan. Ne var ki kitabı beğenmeğince, herkesin beğendiğini görünce de kendimle ilgili şüpheye düştüm.

Zaten Saramago da ilk sayfada aslında iyi çocuk kitabı yazmanın zor olduğunu ve yazamadığı için özür dilediğini yazmış. Demek ki iyi bir çocuk kitabı değil bu :) Ancak çok güzel bir hikaye. Hikayenin konusu şöyle; bir zamanlar bir nehrin kıyısında anne ve babasıyla birlikte bir çocuk yaşarmış. Çocuk bir gün evinden çıkmış ve nehir boyunca yürümeye başlamış. Sonunda cılız ağaçlar, bozkırla kaplı bir yere ulaşmış. Orada solmuş bir çiçek görmüş. Çocuk çiçeği ne yaptı dersiniz?

Devamı kitapta ve kitaptan uyarlama animasyonda:


Dünyanın En Büyük Çiçeği, orijinal adıyla La Flor Mas Grande del Mundo, Nobel ödüllü usta yazarın ilk çocuk kitabı. Kitap Kırmızı Kedi Yayınevi'nden 2014 Aralık ayında çıkmış. 6 yaş ve üzeri çocuklar için uygun ve fiyatı 14 TL.

25 Kasım 2017 Cumartesi

Başımızda Kuşlar // Sandra Gobet

Geçen akşam anneler grubumuzla bebekleri babalara bırakıp dışarı, bir şeyler içmeye çıktık. Ankara'ya taşındığımdan beri, bebeksiz ilk gece gezmelerimden biriydi sanırım. Bütün gün heyecandan yerimde duramadım, akşam olup da buluşma saati geldiğinde soluğu Armada'nın arkasındaki Harley Davidson Cafe'de aldım. Aslında hepimizin aklında 'yok yok bu defa sadece kendimizden konuşacağız' vardıysa da işe yaramadı. Çok güldük, bol bol bebek dedikodusu yaptık. O akşam sevgili Gözen bana Başımızda Kuşlar kitabını armağan etti. Ertesi gün de bir çırpıda okudum. Zaten cümleleri son derece kolay okunabilir, esas güzelliği ise çizimlerinde. 




Başımızda Kuşlar İspanyol çizer Sandra Gobet'in ilk çocuk kitabı. Kitabın özgün adı Almanca 'Vögel auf dem Kopf' Türkçe'ye de Almanca aslından çevrilmiş. Bir masal kitabı olarak değil de yağlı boya tablo gibi görmek lazım Sandra Gobet'in bu eserini. Zira her bir sayfasını çerçeveletip duvara asmak istiyor insan. 




Kitabın hikayesi ise şöyle; bir zamanlar uzak diyarlarda kuşlar yuvalarını insanların başlarının üzerine yapıyorlardı ve insanlara karşılığında yardım ediyorlardı. Mesela tembel postacının kafasına konan posta güvercini ona yardım ediyor ve postaları dağıtıyordu. Ya da zifiri karanlıktan korkan Carla'nın başının üstünde bir baykuş yaşıyordu ve Carla böylece geceleri de görmeye başlamıştı. Ama zamanla insanlar kuşlarının çekip gitmesinden çok korktular ve onları kafeslere kapattılar. Sonra ne oldu dersiniz? Gerisi Başımızda Kuşlar'da. 

Kitap Final Kültür Sanat Yayınları'ndan çıkmış ve  6 yaş ve üzeri çocuklar için uygun. 

22 Kasım 2017 Çarşamba

Rüyayiyen // Michael Ende

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba!

Geçtiğimiz haftasonu Blog Çalıştayı nedeniyle, ailecek kısa bir İstanbul seyahatimiz olmuştu, Aslı'nın kollarına attık kendimizi. Cuma çalıştayla geçti, Cumartesi de Nişantaşı civarında kısa gezintiler yaptık. 

Benim kitaplara olan tutkumu bilen Aslı, seni çok seveceğin bir yere götüreceğim demişti. Ortaokuldan arkadaşım Alper de yanımızdaydı ve hep beraber MİNOA'ya gittik. Hem cafe hem kitabevi olan Minoa'ya bayıldım. Galiba İstanbullular da çok seviyor olacak, oturacak bir tane bile masa yoktu. Biz de kitaplara verdik kendimizi. Burası alışkın olduğumuz kitabevleri gibi değil, biraz karışık. Ne aradığınızı bilmiyorsanız kitaplara bakmak sizi biraz yoruyor. Biraz yetişkin kitapları arasında dolandım, sonra ayaklarım beni yine çocuk kitaplarının olduğu alana götürdü. 

Ankara'daki evimizin yakınlarında büyük bir D&R mağazası ve İş Bankası Yayınları var. Kitap ihtiyacımın çoğunu buradan karşılıyorum. Galiba bu D&R'da Kırmızı Kedi Yayınları yok. Olsaydı denk gelirdim, hiç dikkatimi çekmemiş. Neyse, MİNOA'da ilk gözüme çarpan kitaplar Kırmızı Kedi'nindi. 

Bir rafta yan yana dizilmiş, en sevdiğim iki yazarın, Michael Ende ve Jose Saramago'nun çocuk kitapları! O kadar şaşkın ve mutluydum ki, bu yüzden hepsini aldım. Velhasıl, upuzun bir girişten sonra, nihayet bugün bu alışverişten okuduğum ilk kitabı yazacağım, Michael Ende'nin Rüyayiyen'i. 

Kötü Rüyaları Hüpleten Rüyayiyen 


Michael Ende'nin 1977 yılında yazdığı, Almanca adı Traumfresserchen olan kitap 20'den fazla dilde yayınlanmış. Türkçe basımı ise Kırmızı Kedi Yayınları tarafından Eylül 2017'de yapılmış, yani henüz Türkçe'de bir bebek bu kitap :) 


Hikayesi şöyle; Uykucular Ülkesi'nde ülkenin en iyi uyuyan kişisi kral seçilmiş. Kral ve eşi kraliçe Uykucular Ülkesi'nde, Rüyalar Sarayı'nda yaşarlarmış. Kral ve kraliçenin çok güzel bir de kızları varmış. Kızlarının adı Uykucukmuş. Uykucuk ne kadar güzel bir prensesse uykusu da o kadar kötüymüş. Güzel prenses akşamları hiç uyumak istemezmiş çünkü uyumaktan çok korkarmış. Kral babası bu duruma çok üzülüyormuş, ne de olsa halkı onu ülkenin en iyi uyuyanı olduğu için kral seçmişti. Kral bu işe bir çare bulmalıydı, ama nasıl?

Rüyayiyen'in savaş sonrası Almanya'sında en çok sergilenen opera olmuş. Şimdi kitaba opera gözüyle bakınca hakikaten nefis bir eser diye düşündüm. Resimleyen Annegert Fuchshuber.

Kitap 4 yaş ve üzeri çocuklar için uygun. 
Fiyatı 14 TL.




4 Mart 2016 Cuma

Mutsuzsan masal oku.


Bugün biraz mutsuzdum. Kaygılarla boğuşurken ve tam patlamak üzereyken annemi aradım. Biraz sohbet ettik, derdimi söyledim.

"Masal kitabı oku" dedi.
"Bir varmış bir yokmuş'lar bu dünyadan alıp götürür seni. Başka bir şey okuma, yalnızca masal kitabı oku."

Aklın yolu birdir.


25 Kasım 2015 Çarşamba

20. Haftadan Haber Getirdim.

Almam gereken kilodan 3 kilo fazla almışım. Bu defa pişmanlıkla değil keyifle alıyorum kilolaları. Bu duygunun etkisi büyük elbette. "Ne var yani 3 kilo fazla almışsam, veririm ileride" diye savunuyorum kendimi. Veremezsem büyük rezillik. 

Ama, içimdeki 360 gramlık süper lüks karışığın ben ağzıma tatlı bir şey attıkça keyiflenerek tekme attığını keşfetmem yüzünden oldu bunlar hep. O kadar güzel oynuyor ki, hep oynasın, benimle oynasın istiyorum. 
O karnımda dönüp durdukça bana bir enerji geliyor, uyku-yorgunluk dinlemiyorum. Şu anda 180 metrekarelik bir evi tek başıma boyuyabilir, temizleyebilir, üstüne bir orduya 3 çeşit yemek pişirebilirim. Son derece zeki, çevik ve ahlaklıyım. İkinci trimester böyle bir şey demek ki.  



Şehirdeki Küçük - Sydney Smith

Büyük bir şehirde yaşayan küçük bir çocuksanız insanlar sizi görmez. Sesler sizi korkutabilir ve ne yapacağınızı bilmek bazen zordur. ⠀ ⠀ Ş...